Kira sözleşmesinde depozito verirken neden ortak hesap açılmalıdır?

Depozito Nedir?

Konut ve çatılı işyeri bakımından kira sözleşmeleri kurulurken, kiraya veren tarafından sözleşmeye aykırılık sebebiyle oluşacak zararlardan korunmak amacıyla bir güvence verilmesi istenebilir. 6100 sayılı Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) bunu “kiracının güvence vermesi” şeklinde düzenlerken, uygulamada buna “depozito” denir.

Depozito yasal bir borç değildir. Yani taraflar ancak kira sözleşmesi ile depozito verilmesini kabul etmişse bu borç doğar. Şayet depozito verilmesi kararlaştırılmış ise, TBK’da özel olarak düzenlenen hüküm ve koşullar uygulama alanı bulacaktır. Bununla birlikte uygulamada, genel olarak bu hükümlere uyulmadığı gözlemlenmektedir.

TBK 342/II hükmü “Güvence olarak para veya kıymetli evrak verilmesi kararlaştırılmışsa kiracı, kiraya verenin onayı olmaksızın çekilmemek üzere, parayı vadeli bir tasarruf hesabına yatırır, kıymetli evrakı ise bir bankaya depo eder. Banka, güvenceleri ancak iki tarafın rızasıyla veya icra takibinin kesinleşmesiyle ya da kesinleşmiş mahkeme kararına dayanarak geri verebilir.” şeklindedir.

Anlaşıldığı üzere; depozito bedeli para olarak kararlaştırılmışsa, kiracı depozito bedelini kiraya verenin onayı olmaksızın çekemeyeceği bir vadeli tasarruf hesabına yatırmalıdır. Para dışında örneğin bono gibi bir kıymetli evrak verilmesi kararlaştırılmışsa kiracı bu bonoyu bir bankaya depo etmelidir. Yani özetle depozito kiraya verene verilmemelidir. Ancak uygulamada genellikle depozito kiraya verenin uhdesinde kalmakta, herhangi bir ortak hesap açılmamaktadır.

Bu sebeple de depozitonun iadesi hususu, kira sözleşmesinin sona ermesi durumunda taraflar arasında ortaya çıkan en yaygın ihtilaflardan biri olmaktadır. Keyfi uygulamaların yanı sıra, TL cinsinden verilen depozito bedelinin enflasyon karışında değeri de korunamamaktadır.

Sonuç olarak, kira sözleşmesi kurulurken depozito verilmesi zorunluluğu yoktur. Ancak kiraya veren depozito verilmesini istediği taktirde kiracının yukarıda yer alan hükmü hatırlatması ve depozito bedelini bir ortak tasarruf hesabına yatırması hem mevzuata uygun hem de kiracının menfaatine olacaktır. Ayrıca hesabın bir vadeli mevduat hesabı olması da depozito bedelinin değerini korumasına yardımcı olacaktır.

Depozito nedir konusunda yazdığımız blog içeriği ile bu konuda ayrıntılı bilgiye ulaşabilirsiniz. 

Depozitonun kiracıya geriye verilmesi hangi kurallara göre yapılmalıdır?

İlk olarak, TBK 342/II uyarınca kiraya veren depozitoyu bankaya yatırmış ya da depo etmiş ise ayrıca TBK 342/III hükmü dikkate alınmalıdır:

“Kiraya veren, kira sözleşmesinin sona ermesini izleyen üç ay içinde kiracıya karşı kira sözleşmesiyle ilgili bir dava açtığını veya icra ya da iflas yoluyla takibe giriştiğini bankaya yazılı olarak bildirmemişse banka, kiracının istemi üzerine güvenceyi geri vermekle yükümlüdür.” 

Anılan hüküm depozitonun bulunduğu bankaya yönelik olarak kaleme alınmış, bankaya bir yükümlülük getirmiştir. Banka esasen tarafların ortak iradesinin varlığına göre hareket etmelidir:

  • Tarafların rızası var ise > Banka depozitoyu geri verir.
  • Tarafların rızası yok ise > Banka sözleşmenin sona ermesinden itibaren üç ay boyunca depozitoyu gerivermekten kaçınır.
     

Bu durumda iki olasılık orataya çıkmaktadır;

Bankaya üç aylık süre içinde dava açıldığına ya da takip yapıldığına ilişkin bir bildirim yapılmış ise; banka ancak kesinleşmiş icra takibine ya da kesinleşmiş mahkeme kararına dayanarak depozitoyu geri verebilir.
Bankaya üç aylık süre içinde dava açıldığı ya da takip yapıldığına ilişkin bir bildirim yapılmamışsa, banka üç aylık sürenin geçmesiyle depozitoyu kiracıya geri verir.

 
Bu blog yazımız, ApartSoft için düzenlenmiş olup, yazının izinsiz kullanılması, sosyal medya veya içi web sitelerinde ve yazılı yayınlarla kullanılması, hukuka aykırıdır. İzinsiz olarak kullanılması durumunda, her türlü yasal yola başvurulacaktır. Bilgilendirme kapsamında olan yazılarımız, okuyucularımıza herhangi bir hukuksal dayanak veya referans vermemektedir.